11 Eylül 2014 Perşembe

Ömür dediğimiz şey..

bugün..

Babanem.
Benim canım.
Bugün seni giydirirken, çocukluğum bir vazo gibi kırıldı önümde.
İçim buruk. İçim öyle dalgalı ki.

Sanki birazdan ter içinde kapını çalıcam yine, tüm gün koşturmuşum, ağaç tepelerinden inmemişim, kir toz içindeyim.. Erik mi toplamışım elma mı? Tüm dünyam bir Silivri olmuş. Duvarların tepesinde oturup hayaller kurmuşum. Paletleri bi yerlerde unutmuşum yine.. İskele iskelelikten çıkmış. Arkadaşlarıma mektuplar yazmışım, kim atacak onları? Bacaklarımda kollarımda sıyrıklar. Ve bunların izi hep kalacak; büyüdükçe farkedeceğim.

Babuşkammm, annem görse eve alıcak, ama karnım da çok aç.. Çok da susadımm..



Şimdi seni böyle gördükçe, dayanamıyorum.

Biteceğini bildiğim şeylere karşı hep olduğum gibi olmak istiyorum.
Her zamanki merve gibi uzaklaşıp gitmek istiyorum.
Soğuklaşıp bi taşa dönüşmek.
Kalbimin buz havasını kendime bir güzel göstermek.
Hiç olmuyormuş gibi yapmak.
Silmek işte, yok saymak.
Klasik merve işte.
Bir anda duygusuz, bir anda çok soğuk.


Ama
Bir tek sana yapamıyorum işte. Niye böyle? İçimdeki salak gitmiyor bir türlü. Olgunluk falan kalmıyor. Değilim de zaten. Olgun molgun değilim. Bu duygusallığa da katlanamıyorum. Bu halimden de nefret ediyorum. 

Sana baktıkça; sen görmeden ağlıyorum. 
Babuşkam. Benim canım. 


Nasıl olsa her şeyin zamanla sonu yok mu?
Ömür dediğimiz şey..


Of her neyse.
Her
Neyse.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder