25 Eylül 2014 Perşembe

Mızık

Atıyorum tutuyorum sürekli.
Hiç biri de ben değilim. Ben de hiç biri değilim.
İçerdeki 4-5 kızdan en kalabalık yapanı ağlak sulugöz, utangaç ve küsünce oyunu bırakan mızmız bir çocuk işte. Büyümemiş. Şapşal. Görmek istemiyorsa bakmayan. 
Kırıldıysa giden, kızdıysa giden, gitmek istediyse bir bahane illaki var.
Bayrağı kapmak için yarışanlar varsa, bayraktan falan vazgeçen. 
Mızmız diyorum ya. Mızıkçı olduğundan değil, dudağını sarkıtınca kimse görsün istemediğinden.
Sonra unutan ve unutan işte.
Çünkü ne demişler bilirsiniz; insanoğlu unutmaya mahkum olandır.
Kırılınca kıramıyorum. 
Ya da işin doğrusu en çok da kırıldığımda kıramıyorum.













Hiç yorum yok:

Yorum Gönder