2 Haziran 2015 Salı

Ya da öyle bir şey

Bugün nasıl dönüşen ve nasıl keskin ve bir o kadar da bahar kokulu bir gündü.
Bambaşka şeyler yapacakken bambaşka şeyler yapmış olarak buldum kendimi öğlenin sonunda. Ve sonra döndüm kendime dedim ki bu açık kalan pencereden içime dolan rüzgar, bu yanaklarımı ısıtan güneş, bu taze çimen kokusu.. Hepsi hepsi senin mutluluk veren sesin işte..

Bu mavi yeşil küre.
Bu içimin sevinci pembe çiçekler.
Bu ruhumla uçan hafif kelebek
Ve bu parmak uçlarımdan akan sıcacık mutluluk
Beni deli bir kız mı yapıyor?

Sanki kalbimde erimiş de hep
Kalbini eritmek için.
Kalbinden erimiş çünkü.
Ya da öyle bir şey..

1 Haziran 2015 Pazartesi

Umut

Tam yeter artık bu kadar negatiflik ne oluyorsun Merve gülümse, gülümset diye bambaşka bir yazıyı kurguluyordum ki kafamda; peş peşe saçma sapan içimi yaralayan haberler aldım.

Bu aralar sanki her şey biraz daha mı zor? Bir şeyler daha mı ters gidiyor? 

Her neyse.

Ama gerçekten bazen insanların insan oluşuyla ilgili ve sadece insan oldukları için böyle davrandıklarıyla ilgili umulmadık düşüncelere kapılıyorum artık. Kutsal kitaplarda bahsedilen insan bu değil biliyorum. Allah'ın meleklerine secde ettirdiği insan bu değil. Bu canlılar insana benzese de insan falan değil. 

Allah'ım sen birsin, sen benim gönlümü bilirsin. 
Biliyorum bir şey böyle oluyorsa, öyle olması en iyisi olduğu için öyle oluyordur. 

Beni de biliyorsun, dua etmediğimi; edemediğimi belki.. Olanlar için de olmayanlar için de tüm kalbimle teşekkür edebildiğimi sadece. 
Sen biliyorsun..

Ama bu gece benim de kalbimden geçen bir istek var: Merhamet.

İnsanlık için tek isteğim.

Merhamet.