Ve
dışardaki koyu fırtına, bu klasik pazarımı çok daha çok şeker bir hale getiriyor.
Çünkü hava açık lacivert.
Çünkü fırtınayı çok severim.
Çünkü rüzgarın uğultusu ve yağmurun cama tıp tıpı işte.
Çünkü tüm bu kanıksanmış, bu sıradan anlar bana tümden bir mutluluk halini yansıtıyor.
Ya da şöyle söyliyim,
hayattaki mutluluğum sade ve sıradan anılarımı oluşturan bu sakin, sade anlarda saklı.
Bulmaca çözerken izlemek birini ya da sessizce kitap okurken kafamı çevirdiğimde kanepede uzanışını görmek. Sonra sarıp sarmalama hissiyle kalkıp üstüne yumuşacık bir battaniye örtmek. Örterken öpmek ve belki bi kedi gibi hissettirmeden yanına kıvrılmak.
Mutluluk.
İşte hepsi bu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder