28 Kasım 2015 Cumartesi

Kasım

Kafam öyle dolu ki. Bin ayrı şeye bin ayrı şekilde ve bin saat süren trafiğin içinde kala kala hiç bir şeye tam yetişemiyorum sanki. 
Kasım'ın ne ara geldiğini bile farkedemedim bu sene. 
Kasım'da en sevdiğim aşuremi bile pişiremedim.
Bal kabağı çorbasını yapmayı da öğrenemedim yine bu kasım'da.
Üstelik geçen sene söz vermiştim kendime. 
Ama işte her kasım bir olmuyor. Ve gelecek sene kim bilir nerelerde olacağım, hangi yeni mutfağımda?
Uf kasım. 
Tarçınlı kurabiyeler, ekmekler, turtalar, şunlar bunlar işte.
Yemek yapmayı dahası yemek yazmayı çok özledim.


Bir anda çizgi filmlerdeki gibi göz açıp kapayıncaya dek geçen bir sürede, her şey baş aşağı olsa ve birden mekan değişse.
Nasıl olurdu hiç düşündünüz mü?

Ben hep düşünüyorum bu aralar.
Düşünüyorum ve oluruna inanmaya başladım hatta.

Gidiyor musun sevgili kasım?
Güle güle.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder