18 Aralık 2014 Perşembe

Mum!

Ne bozulan eşya ne bozulan arkadaşlık, gidene kal demem. 
Demedim bugüne kadar, bir zararını da görmedim hatta yararlı da oldu çoğu zaman. 
Gitmek istediğimde de karışılmasın bu yüzden.
Hoş karışılsa da duymam.
Ses artık çok derinlerde çünkü yeterince uzaktayım.


Aylarca çekip gidip konuşmadığım canımdan öte dediğim dostlarım oldu bugüne kadar. Şimdi nedenini dahi hatırlamadığım belki de saçma sapan bir sebeple aylarca tek kelime etmediğim. Anlat deme anlatamam ama yüzünü dahi görmek istemediğim. 
Çünkü saçma sapan bir huyum var. Tüm iletişimi olduğu yerde bırakıp voltamı alma'ya dönüşüyorum bazen.
Yani dün öyleydi bugün böyle işte kör müsün!?

Işığın patlayışı gibi. Aniden. 
Bir daha görmek istemiyorum.
Benzinin alev alışı gibi. Çok parlak. Birdenbire. Bir şey oluyor ve bir daha az önceki gibi olmuyor.
O şeyi de oldurtan ben değilim.
Sensin.

Keskin bir jiletin hafifçe değerek kesişi gibi,
Ortadan ikiye hissetmeden ayrılan taze bir et parçası gibi,
Daha kan sızarken artık sesini dahi duymak istemeyişim.

Bu tip çekip gittiğim sonradan yine canım olabilen dostlarım
Ve hala bir daha asla görüşmeyeceğime emin olduklarım.

Çünkü bu dünyaya karşımdakinin sistem hatalarını düzeltmeye, kafasında ürettiği ütopik beklentilerini temsil etmeye ya da hayatına anlam katmaya gelmedim.

Çünkü o ip inceldiyse olduğu gibi koparıp atmak en temizi. Her zaman için.

Çünkü yolumu yaktığım gemilerin ateşiyle aydınlatıyorum diye bir söz var ya,
hah işte tam da öyle.

Çünkü sıkılmışsam bi saçmalıktan ve gitmeye gitmişsem artık; ardıma da dönüp bakmam, uğraşamadığımdan.

Çünkü insanları tek hatalarında değil de hataya dönüştüklerinde artık göresim gelmiyor. Her şeyi unutabiliyorsam unutabilene kadar.

Çünkü hiç kimse dostlukta da aşkta da zincire vurulamaz. Yaban hayvanları değiliz ki onlar dahi böyle bir şeyi haketmiyor. 

Çünkü kimse kimseye muhtaç olmamalı. Muhtaçsanız sevemezsiniz.

Çünkü insanlar istediğinde yollarını almaları için önce ayakkabılarını bi giymeliler şöyle. Gitmek isteyenin yolunu tarif etmek önemli.

Çünkü mümkünse içimi karartma, işime karışma ve beni hasta etme demek istiyorum bazen. Bana akıl verme, zaten dinlemiyorum.

Çünkü susuyorsam bir sebebi var. Susmak benim gibi biri için kolay olmasa da.

Çünkü konuşmuyorsam; ki bu susmakla aynı değil; değerli olduğunu sandığım şeylerin aslında hiç bir şey ifade etmediğini anladığımdan. Konuşmuyorsam sen buna değmiyorsundur.


Liste uzar gider.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder