14 Ekim 2014 Salı

Sil baştan

Bazen öyle bir an geliyor ki,
Şebnem Ferah'ın o 'Sil Baştan' şarkısını dışardaki bir sevgiliye değil de; kendisine, ama tam anlamıyla, tüm kalbiyle kendisine yazdığını anlıyorsunuz.
Benim favorim Kibariye oldu aslında Eylül başında bi jenerikte duyduğumdan beri. Başka bildiğim bir şarkısı düşününce bile aklıma gelmiyor ama bu şarkıyı çok içten söylemiş. Durun, hemen öyle küçümsemeyin, müziği öyle kutu kutu kalıplara sokmayın. Önce deneyin. Benim fikrimce. 

Bu şarkı insanın en çok şefkat göstermesi gereken biricik sevgilisinin aslında kendisi olduğunu hissettiriyor bana. 

Bu sevgilinin odası biraz dağılmış ama sanki yazarken..

Her şey dağıldığında, zihninize eğilip teker teker toplamak iyi gelecektir elbette. Döküntü ortada kalmamalı değil mi? Ama daha da önemlisi; o dağınık odada kendinizi bulabilmek bence. Bulmak ve kendi elinizden sıkıca tutmak. Oyuncak vitrinine bakan kızını bulan bir anne gibi içiniz ferahlıyor böyle olunca. Oh çok şükür buradaymış! 


Önce kendinizi sevin. Bencilce değil; saflıkla, taze bir anne sevgisiyle.
Gerçekten. Ben bu kelimeyi bir yemin sanırdım küçükken. Gerçekten.
Kendinize gülümseyin. 
Kendi kendinizin yanında olun. Çünkü siz orda olmadıkça kim gelirse gelsin bir yan hep eksik kalacaktır.

Biliyorum,
Öyle bir an geliyor ki iyi misin diyecekken silip atıyorsunuz, 
Bayram mı kutlasam yok kutlamıım hatta komple gideyim bu diyardan diyebiliyorsunuz birdenbire hiç hesapta yokken. 
Gideyim ve yoluma bakayım.
Çünkü işte hayatı sıfırlamak,
Sıfırlamak işte.

Altüst etmek! gerekirse.
Hayatın altının üstünden daha iyi olabileceği gerçeği. 
Şems falan..
Yüzyıllar öncesi falan.
Aydınlanmak falan. Işık!




"Bir noktadan sonra, geri dönüş yoktur ve bu noktaya da erişmek gerekir."
Kafka





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder