16 Ocak 2013 Çarşamba

Kağıt, poster, kurdele ve yırtıklar üzerine

Ressam olmaya en hevesli olduğum, hatta bu konuda en kararlı oldugum günlerimdeydim. Sana sorduğumda bana "bunun okulunu okuma" demiştin. Şaşırmıştım. "Ressam olmak; içinden yükselmeli. Çiz, boya, üret, yarat ama illa okula gitmek istiyorsan; gidip moda oku. Hatta bununla da kalma, Milano'ya git. Kalbinde ol. Modanin kalbini dinle" derken de kacaman açılmış gözlerime gülümsemiştin.
Bense dediklerini yapmadim. Hatta neredeyse artık çizim dahi yapmaz oldum. Sözcükleri sıralamayı sevdiğim gibi şekilleri yerleştiremedim hayatıma. Sabredemedim..
Ve ressam olmak, ciddiyeti de içinde taşıyan sabır dolu bir yolda duruyor hala.
Henüz tuvale sürülmemiş boyaların kokusu gibi, içime dolan çocuksulukla hatırlayacağım seni. En sevdiğim ressam; Burhan Doğançay.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder