Sanki kıpırtısız kalırsam kıpırdayabilecekmişim gibi. Sanki kıpırdayabilmemin tek yolu buymuş gibi.
Derin bir okyanusun içinde ben.
Sağır edici bir sessizlikte.
Sessizliği çok severim de; sessizlikte duyamam ki ben.
Köpekbalığı şaşırmış gibi. Canı hiç bir şey yemek istemiyor gibi. Canı tüm okyanusu yutmak istiyor gibi.
İki şaşkın; biz.
Suyun dibinde işte tam da böyleyiz.
Kaçıp gitsem gidebilecekmişim gibi.
Durup incelesem görebilecekmişim gibi.
Oysa o yüzmezse nefes alamaz ki.
Oysa ben hiç öyle sabırla falan yol alamam ki.
Bu yadırgamışlık içinde işte sarılmak istedim birden. Ama ellerim yetişmedi.
Bu yadırgamışlık içinde işte; birden; aniden. Kocaman bir dalga oluştu.
Küçücük ellerim, ben ve köpekbalığı.
Kocaman yüzgeci sırtında, köpekbalığı ve ben.
Öylece bakıyorum.
Görmeye değil; bakmaya bakmak.
Varmaya değil; gitmeye gitmek gibi.
Köpekbalığı ve ben.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder